Kişinin hareket ederken, konuşurken düşünce ve davranışlarında herhangi bir kişi veya etken bakımından kısıtlanmaya veya zorlanmaya maruz kalmadan kişinin hür iradesiyle hareket etmesi ‘hürriyet’ olarak nitelendirilir. Hürriyete karşı suçlar:
Yukarıdaki maddeler, kişinin yaşamsal faaliyetlerini kısıtlar. Bu kısıtlamalar suç teşkil edip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106-124 üncü maddeleri arasında ‘hürriyete karşı suçlar’ başlığı altında ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Kişinin iradesi dışında maddi ve manevi değerlerine zarar geleceği unsuru ile korkutularak bir fiili yapmaya zorlanması, tehdit suçunu oluşturur. Ancak haklı bir nedene dayanan istekler tehdit suçunu oluşturmaz. Tehdit suçunun oluşması için gerçek bir saldırı olması gerekir. Yani mağdurun sadece korkması yetmez, ortada ciddi bir endişe olmalıdır.Kavga veya tartışma anında öfke ve üzüntü halinde söylenmiş endişe yaratacak tehditler suç oluşturmanın yanı sıra çoğu zaman bu durum haksız tahrik olarak nitelendirilir.Tehdit suçunun basit halinde, hapis cezası,6 aydan 2 yıla kadardır. Ancak tehdit suçu, malvarlığına yönelik ise kişi altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Tehdit suçunun basit hali şikâyete tabidir, nitelikli hali ise şikayete bağlı olmayıp soruşturması resen devam eder.
Şantaj, bir kişiyi yapmak istemediği bir şeye zorlanmasıdır. Şantaj suçu, kişinin serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlar. Bu suçu işleyen kimse 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülüdür. Mağdur şikayetçi olmasa bile ya da şikayetini geri çekse de yargılama devam eder.
Cebir kullanma suçu, aynı zamanda kasten yaralama suçunu da oluşturur. Cebir fiziki baskı anlamına gelir. Cebir suçu, kişinin fiziki olarak mağdur üzerinde belli bir davranışta bulunması için zorlanması halinde işlenmiş olur.
Tehdit ve cebir suçları birbirine benzer.İki kavram birbirine karıştırılmamalıdır. Tehdit suçunda manevi baskı varken, cebir suçunda, fiziki güç vardır. Cebir suçu işleyen kimse hakkında kasten yaralama suçundan dolayı verilecek olan ceza üçte birinden yarısına kadar arttırılır. Cebir suçu, şikâyete tabi bir suç değildir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, kişinin bir yerden bir yere gitmesini ya da bir yerde kalmasını önleyen davranıştır. Bir kişiyi bulunduğu yerde kilitlemek kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçunu oluşturur. Bu suçun cezası bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.
Suç işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanan ise iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile yargılanır. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu şikayete tabi suçlar kategorisinde değildir. Bu nedenle herhangi bir şikayet süresi bulunmaz. Ancak etkin pişmanlık hükümleri geçerlidir. Etkin pişmanlığın gerçekleşmesi için soruşturma başlamadan fail kendiliğinden mağdura zarar vermeksizin mağduru güvenilir bir yerde serbest bırakması gerekir. Böyle bir durumda cezanın üçte ikisine de kadar iner.
Eğitim ve öğretime bağlı olan kamu hizmeti faaliyetinin engellenmesi suçtur.
Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçu, özel ya da devlet kuruluşu fark etmeden, eğitim veren her kamu kuruluşuna yapılan saldırıyı kapsar. Bu suçun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.
Kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına engel teşkil eden bir fiil sonucunda bu suç meydana gelir.
Bir kimsenin siyasi bir partiye üye olması veya üyelikten ayrılmasının cebir ve tehdit yolu ile engellenmeye çalışılması ‘siyasi hakların engellemesi suçu’nu doğurur.
Siyasi hakların engellenmesi suçunun basit hali 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun nitelikli halinin işlenmesi ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını oluşturur. Söz konusu suç, şikayete tabi suçlar arasında yer almaz.
Herkesin, sosyal, siyasi, dini, felsefi yönde inancını yerine getirme, düşüncelerini bildirme özgürlüğü vardır. Bu özgürlük yasalarla güvence altına alınmıştır.
İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi sonucu, kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile karşılaşır. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel ya da toplu yapılmasının engellenmesine de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir.
İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Savcılık soruşturmayı doğrudan başlatır.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali, bir kişinin gelir elde etmek amacı ile çalışmasına engel olunması halinde ortaya çıkar. Çalışma özgürlüğü anayasada hüküm altına alınmıştır. Bu suçu işleyen kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
İş ve çalışma hürriyeti ihlali suçu, şikayete tabi bir suçtur. Eğer şikayet yoksa savcılık tarafınsan resen soruşturulmaz.
Bir kişiye karşı, bir sendikaya üye olması ya da sendikadan çıkması, faaliyetlerinde görev alması veya faaliyetlerine katılmaması gibi cebir ve tehdit yolu ile saldırıda bulunan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile karşılaşır.
Konut, kişinin yaşamsal ihtiyaçlarını karşıladığı yerdir. Konutta ikamet eden kişinin o konutta oturmaya hakkının olması gerekir. Konut yalnızca ev değildir. Bir çadır, karavan, sınırları belirlenmiş açık bir alan da konut sayılabilir.
Bir kişinin konutuna, kişinin izni olmadan, rızası dışında girmesi suçtur. Aynı zamanda, kişinin konutuna rızası ile girip, konuttan çıkmamak da suçtur.
Dilekçe hakkı kamusal sübjektif haklardandır. Kişiler bu hak sayesinde taleplerini resmi makamlara iletmek olanağına sahip olur. Bu hakkın hukuki bir neden olmadan kabul edilmemesi halinde suç unsurunu oluşturur. Fail hakkında altı aya kadar cezaya hükmolunur.
Kanunda nefret ve ayrımcılık yapmak suçtur. Belli bir gruba, kişiye veya topluluğa karşı dil, din, ırk, renk, milliyet, cinsiyet, engellilik gibi durumlara karşı gösterilen şiddet, tehdit, cinayet gibi eylemler cezalandırılır. Bu ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
Bilinçli olarak, bir kişinin, sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla yapılan eylemler suç kabul edilir. Örneğin bir kimseye ısrarla telefon edilmesi gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunması halinde mağdur şikayette bulunabilir. Bu suçun anayasada karşılığı 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olarak belirtilmiştir.
Kişilerin arasındaki haberleşmenin kanuna aykırı bir şekilde engellenmesi suçtur. Eğer bu engelleme kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi, basın yayın organlarının yayınının hukuka aykırı olarak yapılıyorsa daha ağır cezalarla karşılaşılır.
Ağır Ceza Avukatı © Copyright 2023| Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.