Şikayet hakkı bir suçun soruşturma veya kovuşturma yapılabilmesi için suçtan zarar gören kişiye veya mağdura tanınan kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Şikayet için hak düşürücü bir süre olabileceği gibi şikayetten vazgeçmek de mümkündür.
Şikayet eden (Müşteki) gerçek kişi olabileceği gibi Tüzel kişilik de olabilmektedir. Tüzel kişiler de şikayet hakkını yetkili organları aracılığıyla kullanabilmektedir.
Şikayet mercileri 5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde belirtilmiştir.
Şikayet hakkı, polis, jandarma veya savcılığa beyanda bulunup müşteki ifade tutanağı düzenlenmesiyle kullanılabileceği gibi, savcılığa veya mahkemeye yazılı bir şikayet dilekçesi verilerek de kullanılabilir. Şikayet dilekçesi, şikayet eden kişinin kimlik bilgilerini, adresini, iletişim bilgilerini ve şikayete konu olayın açık bir şekilde anlatımını içermelidir. Şikayet dilekçesinin elle veya bilgisayarda yazılmış olmasının hiçbir önemi yoktur, önemli olan şikayet konusu olayın müşteki tarafından açıkça anlatılmış olmasıdır. İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak da yapılabilir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında bazı suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi iken bazı suçlarda şikayet aranmaksızın soruşturma ve kovuşturma yapılabilmektedir. Şikayete bağlı suçlarda şikayet hakkı hak düşürücü süreye tabidir. Bu süre hak düşürücü bir süre olup, hak sahibi tarafından fiilin ve failin kim olduğunun bilindiği veya öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde kullanılmalıdır. 6 aylık hak düşürücü sürenin dolması halinde hak sahibinin şikayet hakkı sona erecektir.
Şikayetten vazgeçme, şikayette bulunan mağdur veya müştekinin şikayetini geri almasıdır. Şikayetten vazgeçme kararın kesinleşmesinden önceye kadar kullanılabilen bir hak olup kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Şikayetten vazgeçmenin hangi aşamada yapıldığının önemi vardır. Şikayetten vazgeçme şikayete tabi suçlarda, soruşturmayı sona erdiren, kovuşturma aşamasına geçilip ceza davası açılmışsa davanın düşmesine yol açan bir işlemdir.
Şikayete bağlı suçlarda şikayetten vazgeçme, aynı fiili işleyen tek bir fail hakkında yapılsa dahi, tüm failler yararlanır. Takibi şikayete bağlı suçlarda şikayetten vazgeçme diğer sanıklara sirayet eder. Yani, bir sanık hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğer sanıkların da hukuki durumunu etkiler ve tüm sanıklar hakkında ceza davasının düşmesi kararı verilir. Ancak, takibi şikayete tabi olmayan, yani resmen soruşturulan ve kovuşturulan suçlarda, bir sanık hakkında yapılan şikayetten vazgeçme, diğer sanığa sirayet etmez.
Şikayete bağlı suçlarda şikayetten vazgeçme beyanı veya dilekçesi verildikten sonra, aynı fiil ile ilgili bir daha şikayetçi olma veya kamu davasına müdahil olma mümkün değildir. Yani, şikayetten vazgeçme beyanının geri alınması veya diğer bir deyişle şikayetten vazgeçmeden vazgeçme mümkün değildir. İster soruşturma aşamasında ister Mahkemede görülen ceza davasının kovuşturulması aşamasında olsun, takibi şikayete tabi suçlarda şikayetten vazgeçme beyanında bulunulduktan sonra aynı fiil ile ilgili şikayet hakkı bir daha kullanılamaz. Müştekinin şikayetten vazgeçme hakkını kullandığı fiil, şikayete tabi suçlardan ise soruşturma veya ceza davası hakkında düşme kararı verilir. Şikayetten vazgeçme beyanında bulunulan fiil, şikayete bağlı bir suç değil ise kamu davası devam eder.
Zarar gören kişi her ne kadar şikayetten vazgeçme hakkını kullanmış ise de faile veya faile yardım edenlere karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
Şikayet başvurusu, kolluk, savcılık ve mahkeme gibi yargı organları ile kaymakamlık veya valilik gibi idari organlara yapılabilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda şikayetten vazgeçmenin ne şekilde yapılacağı ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Şikayetten açıkça vazgeçme Cumhuriyet savcılığı ve Mahkeme veya hakim gibi yargı organları huzurunda olabileceği gibi, zabıta makamları veya noter gibi makamlar huzurunda da olabilir. Burada önemli olan nokta, şikayetten vazgeçme hakkını kullanan müşteki beyanının ispatlanmasıdır. Kanunun aradığı husus, şikayetten vazgeçme iradesinin şüpheye yer vermeyecek bir şekilde ispatlanmasıdır.
AV. AHMET KEREM AYDİN
Ağır Ceza Avukatı © Copyright 2021| Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.