Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu TCK madde 191 de hüküm altına alınmıştır.
TCK m. 191 (Değişik: 18/6/2014 – 6545/68 md.)
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.
(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
(8) Bu Kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
(10) (Ek: 27/3/2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Esrar, eroin, kokain veya benzeri işleve sahip olan ve kullanımı yasak olan maddelerin kişisel kullanım sebebi ile satın alınması, kullanım amacıyla bulundurulması, herhangi sebeple uyuşturucu maddenin kabul edilmesi ve uyuşturucu maddenin kullanılması durumlarında bu fiili gerçekleştiren kişi uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu fiilini işlemiş olur.
TCK m.191 de söz konusu suç fiilinin iki farklı şekilde oluşacağı düzenlenmiştir. Bu durumda suç fiili, kişinin direkt olarak uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi herhangi bir yol ile kullanması ile oluşabileceği gibi kendisine ya da bir başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanma amacıyla himayesinde bulundurması yoluyla da işlenebilir.
Kişinin üzerinde veya himayesinde bulunan uyuşturucu veya uyarıcı maddeni miktarı söz konusu suç fiilinin belirlenmesinde önem arz etmektedir. Kişinin bulundurduğu maddenin miktarının kişisel kullanım ölçüsünü aşması halinde artık burada bahsedilen suç fiili uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçu değil uyuşturucu madde ticareti suçu kapsamına girecektir.
Uyuşturucu madde kullanımında bulundurma eylemi için günlük kişisel kullanım sınırı esrar maddesinde 2 gram, eroinde 150 miligram, kokainde 60 miligram, haplarda ise 3-4 adet olduğu Yargıtay İçtihatlarında öngörülmüştür. Ancak bu miktarlarda olmasına rağmen kişi üzerinde bulunan madde miktarı kullanım sınırında olsa dahi bu sınırda kalan farklı maddelerin olması durumunda yine kişinin uyuşturucu madde satma suçu fiilinde bulunduğu kabul edilmiştir. Kullanım miktarı kişinin günlük kullandığı doz durumuna göre de değişkenlik gösterebilir. Şöyle ki; kişinin günde 3 doz alacak şekilde bağımlı olması durumunda her bir dozda 1-1,5 gram esrar olması durumunda da kullanım sınırı dahilinde değerlendirme yapılacağından söz edilebilir.
Bu şartlardan en önemlisi, kişide bulunan maddenin miktarıdır. Söz konusu madde miktarı belirlenen kullanım miktarını aşmadığı sürece kişide ele geçirilen maddenin kullanım amacıyla bulundurulduğu kabul edilir. Yukarıda açıklamış olsak da tekrar belirtmemiz gerekir ki, kullanım miktarı ile sınırlı olsa dahi farklı maddelerden bu miktarda bulunması halinde kişinin uyuşturucu madde ticareti yaptığının kabul edildiği yargıtay içtihatlarınca kabul edilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2014/7 K. 2014/322 T. 10.06.2014
"Üçüncü kriter de, bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir…”
Suç fiilini işlemiş olan sanığın, söz konusu maddeyi kullanma veya satma yönündeki fiilleri de bu minvalde önem arz etmektedir. Bu durumda sanığın davranışlarının söz konusu maddeyi kullanma eğiliminde olduğu yönünde olmalıdır. Aksi halde sanığın söz konusu maddeyi satma eylemine yönelik arayışta olması, maddeden bir kimseye numune göstermesi veya kendisinden madde aldığını beyan eden tanıkların bulunması halinde sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünde kanaat sağlanmış olacaktır.
Uyuşturucu - uyarıcı maddenin saklanmış olduğu yer de yine söz konusu suç fiilinin belirlenmesinde etken bir durumdur. Kullanıcı olan kimsenin söz konusu maddeleri kolay ulaşabileceği yerlerde sakladığı öngörülmüştür. Bununla birlikte sanığın söz konusu maddeyi ulaşılması zor olan bir yerde zulalanmış olarak bulundurması halinde yine sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığı yönünde kanaat oluşacaktır.
Diğer bir husus ise söz konusu maddenin bulunduruluş biçimidir. Uyuşturucu - uyarıcı maddenin bulunduruluş şekli, suç vasfının oluşmasına en büyük etkenlerden biridir. Bu durumda bulundurulan maddelerin aynı miktarda, küçük paketler halinde paketlenmiş olması ile bu maddelerin bulunduğu yerde maddeleri paketlemek için ambalaj ve hassas terazi bulunması halinde fiilin kullanım olmadığı ve uyuşturucu madde ticareti olduğu yönünde önemli bir durum oluşacaktır.
TCK m. 191 uyarınca "Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde hüküm altına alınmıştır. Kullanmak sebebiyle uyuşturucu- uyarıcı madde bulundurma suçunu işleyen kişinin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bununla birlikte aynı kanun maddesinin 2. Fıkrasında bu suçtan dolayı hakkında soruşturma başlatılan kişi hakkında beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Hakkında kamu davasının ertelenmesine dair karar verilen şüpheliye, Cumhuriyet savcısı erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmaması veya yasakları ihlal etmesi halinde hangi sonuçların doğacağı konusunda uyarıda bulunur. Erteme süresince asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir.
Hakkında kamu davasının ertelenmesine dair karar verilen kişinin yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gerektirdiği şekilde davranmamakta ısrarcı olması, kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde alması, kullanması, bulundurması ya da kabul etmesi halinde erteleme kararı kaldırılarak şahıs hakkında kamu davası açılır. Bu durum m.191/4 te ihlal nedeni sayılacağından ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılmaz.
Şüpheli, belirlenen denetim programına katılmakla yükümlüdür. Bunun için kendisine tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne başvurmadığı takdirde hakkında denetimli serbestlik programına uymadığı gerekçesi ile tutanak düzenlenip dosya tekrar savcılığa gönderilir. Cumhuriyet savcısı, tebligata rağmen denetime uyulmadığı gerekçesiyle şüpheli hakkında iddianame düzenleyerek kamu davası açmaktadır.
Denetimli serbestlik programında ise 10 günlük süre içerisinde başvurarak denetimli serbestlik programı başladıktan sonra şüphelinin 2 kez programı ihlal etmesi durumunda, denetim serbestlik dosyası ihlalden dolayı kapatılıp savcılığa gönderilmektedir. Şüphelinin erteleme süresince denetimli serbestlik yükümlülüklerine aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmemesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
TCK m.192 'de uyuşturucu ve uyarı madde kullanımda etkin pişmanlıktan yararlanma hüküm altına alınmıştır.
"(1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz."
Ağır Ceza Avukatı © Copyright 2021| Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.